Hikayenin ilk bölümünü okumak için : Bencil Gen ve Korteks – I
Hikayede Kim Kimdir? Dr.Dorlat Korte : Dorsolateral Prefrontal Korteks (Beyin) , Nernal Apsul Dağları : İnternal Kapsül, Medülar : Medulla Oblongata ,Jurek Cor : Kalp, Karaç Hepar : Karaciğer, Akçerek Pulmo : Akciğer, Peprek Ren : Böbrek, Urtra : Ureter, Teşkilat-ı MahKubben : Ventral Tegmental Alan, Hürkuşçu : Nucleus Accumbens, Genom : Genetik Kod
BENCİL GEN ve KORTEKS II :  Bir Bağımlılık Hikayesi
Dr. Korte gözlerini açtı. Gözünün içine giren güneÅŸ ışığına huysuzlandı. Başını diÄŸer tarafa çevirdi, başını pikenin altına soktu, biraz sonra aniden ayaÄŸa kalktı. Banyoya gitti, yüzünü yıkadı, diÅŸini fırçaladı ve merdivenden aÅŸağı seslendi : “Medular, kahve lütfen !”
Dr. Korte, geniÅŸ merdivenlerden aÅŸağıya doÄŸru inmeye baÅŸladı, yardımcısı Medular elinde büyük bir gümüş tepside duran bir fincan Türk kahvesi ile bekliyordu. Fincan’ın üzerinde Osmanlı lale desenleri vardı.
Medular : Buyrun, efendim, her zamanki gibi ÅŸekersiz duble.
Korte : Sağ ol, bugünkü program nedir?
Medular : Efendim, sabah randevunuz yok, öğleden sonra bakanlar kurulu toplantısı var, akÅŸam da Bay Hürkuşçu’nun evinde yemeÄŸe davetlisiniz.
Korte : Hürkuşçu mu? O da nereden çıktı yahu?
Medular : Efendim, bende böyle kayıtlı, geçen hafta aramıştı beyefendi, sizinle konuşmuştuk.
Korte, huysuzlandı, “bu kurula MahKubben’ın başı olarak o da girecekti, bakanlar kurulunun arkasından da olmadı bu yemek ÅŸimdi” diye söylendi kendi kendine.
Medular : Efendim, iptal edeyim mi?
Korte : Yok yok kalsın tamam. Yalnız, sekreterini arayın, evinde görüşmeyelim, gözden ırak bir yerlere gidelim. Laf olur şimdi
Medular: Derhal efendim.
Dr Korte, Türk kahvesinden bir yudum aldı ve çalışma odasına doÄŸru ilerlemeye baÅŸladı. Korte’nin masası bir baÅŸbakanın masasına göre çok ufak ve düzenliydi. Kahveyi masanın ucuna koydu. Masasında bakanlar kurulu toplantısının programı vardı. Programı eline aldı, “yine canıma okuyacaklar bugün” dedi içinden. Masaya oturdu. Masanın diÄŸer ucunda duran ahizeyi eline aldı. “Medular, bana Bay Karaç Hepar’ı baÄŸlayabilir misin?”
_____._____
Hepar: Buyrun başbakanım.
Korte : Programı gördün mü?
Hepar : Kurul mu? Evet, iki gün evvel geldi.
Korte: İyi de güzel kardeşim bak biz bunu böyle konuşmadık ki, yine son dakikada değiştirmişsiniz, programı alkol tüketimi konusu ile doldurmuşsunuz , sen niye taktın bu alkole siroza gidiyorum deyip duruyorsun, enzim baktırdık bir şeyin yok, üstelik ülkeye alkol girişi azaltıldı, günde 750 ton girişle sınırladık, yapma be kardeşim !
Hepar: Sayın Başbakanım, yağlanma ve hasar var. Ayrıca alkol 750 ton çok fazla. Her gün bu tempoya dayanamayız. Başbakanım ben gidersem siz kalamazsınız ki, neye güveniyorsunuz anlamıyorum.
Korte, “sen öyle zannet diye içinden söylendi”
Korte : Sayın Karaç bakınız, 750 tonun altına düşmez bu, halk alışmış bir kere, dopamin lazım. Halk istiyor, ben kendi keyfimden mi karar veriyorum bu miktara?
Hepar: Başbakanım, dopamin politikamız sadece alkole bağımlı hale geldi. Bu hale nasıl geldik bilmiyorum. Bir ülkede başka bir dopamin üretim kaynağı yok mudur? Bakın  alkol bağımlı bir dopamin üretim politikasını sürdürüseniz bunun sonu fenadır, ülkeyi bitirirsiniz, alkole bağımlı hale getirirsiniz, halkı öldürmektir bu. Günde 750 ton rutini, benim uzun süre dayanabileceğim bir miktar değildir. Sadece transaminaz baktırıyorsunuz, bunlar gerçek problemleri göstermiyor, kronik sorunlar var,  trombosit düşüşüne yok sayamazsınız.
Korte: Tamam güzel kardeşim tamam. Kurulda görüşelim.
Korte kapattı. Çok sinirlenmiÅŸti. “Medular, bir kahve daha lütfen”. Hızla yatak odasına çıktı, telaÅŸlı bir ÅŸekilde giyinmeye baÅŸladı. “Medular, araba hazır mı !”
Medular : Tabii efendim, kapıda.
Korte, ikinci kahvesini tamamen unuttu,  hızlı adımlarla evden kapıyı çarparak çıktı. Şöföre seslendi :
“Hürkuşçu’ya çek”
_____._____
Dr.Korte’nin arabası Hürkuşçu’nun malikanesine girdikten sonra kocaman bir bahçenin içinde kıvrımlı yollardan geçerek evin kapısına doÄŸru yaklaÅŸtı. Onu gören Hürkuşçu arka cama doÄŸru yaklaÅŸtı. Açılan camdan içeri seslendi :
Ooo, hoÅŸ geldin Dorlat, yanlız arasaydın keÅŸke önceden, çıkıyordum ben, kurul’a gitmiyor muyuz? Dopamin lazımsa, ayarlasınlar.
Korte: Sus, suss ! Yahu sen deli misin be adam ! Kes sesini ! “Durdurun ÅŸu arabayı canım”
Korte arabadan indi. Hürkuşçu’nun sırtına elini doladı ve evin kapısına doÄŸru yöneldi. Bembeyaz bir piyanonun önünde muhteÅŸem bir manzaraya karşı oturdular.
Korte : “Nehir çok güzel akıyor”
Hürkuşçu : “AÅŸağı küçük iskele yaptırdım. Balık tutuyorum”
Korte : “Yeniyor mu bari?”
Hürkuşçu :. “Yeniyor tabii. AkÅŸama masada olacak bir ÅŸeyler, geliyorsun deÄŸil mi?”
Korte: Vallahi bence ben buraya gelmeyeyim. Onun için arattırdım, haber almadın mı?
Hürkuşçu : Yok. Gene ne oldu?
Korte: “Dopamin lazımsa ayarlasınlar” diyerek sokakta çığırıyorsun. Ben bu ülkenin baÅŸbakanıyım. Ne durumlara düşürüyorsun beni, kendini bilmez bir adamsın. Sabrımı taşırıyorsun. Bak, bakanlar kurulu var bugün, akÅŸama beni yemeÄŸe çağırıyorsun. Dünya öğrendi artık benim dopaminin nerden geldiÄŸini ama bu kadar göz göre göre olmuyor, çok zor durumdayım anlamıyor musun, bugünkü toplantı çok zor geçecek.
Hürkuşçu, ayaklarını önünde duran cam sehpaya doğru uzattı.
-Eee, herkes biliyor işte, kimden neyi saklıyorsun?
Korte : Sen beni delirtecek misin, bak güvenilirliğim zedeleniyor, bakanlarım ayaklanıyorlar, Karaç Hepar yine bu ayki program gündeminin neredeyse yarısını alkol tüketimine ayırmış, hasar konusunda endişeler var.  Ve ben aynı toplantının akşamında senin evine yemeğe davetliyim.
Hürkuşçu : Senin sinirlerin bozulmuÅŸ. BoÅŸuna gerginlik yaratıyorsun. Hepar dışındaki tüm bakanları baÄŸlarız. Hepar’a gelince. Hiçbir ÅŸey yapamaz. Bırak istifa etsin.
Korte : İstifa mı etsin ?! Ülkeyi batıracak mısın? Karaç Hepar yaşamı veto ederse hayat durur.
Hürkuşçu :  Öncelikle şunu bilmeni isterim, daha önce de söyledim, sirotik bir sürecin başladığına işaret eden çok bir şey yok. Yaygara yapıyor, biraz trombosit düşüklüğü başka bir şey yok. Ayrıca gerekirse transplantasyon diye bir şey var. Konuştuk bu seçenekleri.
Korte : Nasıl olacak? Kimin başvurusunu alacağız, buna hazırlığımız yok, bizi mahvedeceksin !
Hürkuşçu : Gerekli olsa da olmasa da kapının önüne koyarız biz bunu. Genetik kodu var ben de, ayarladım ben.  Başvuracak aday da var. Tüm hazırlık yapıldı. Sen rahat ol.
Korte : Nasıl ayarladın? Kimden aldın bu bilgiyi? Aklımı kaybedeceğim !
Hürkuşçu : O kadarı bana kalsın. TeÅŸkilat-ı MahKubben‘i ne sandın sen. Aklını alırız biz adamın..
Korte : Ne işler çevirdiğini bilmiyorum ama bizi korkunç bir batağın içine sürüklüyorsun.
Hürkuşçu : Bugüne kadar senin dopamininde bir kesinti oldu mu, sen gerisini boşver. Bu ülke neler gördü. Bırakınız bu felaket tellalığını canım.
Korte : Transplantın ülkeye getireceği yükün farkında mısın? Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ayrıca başvuran adaylar artık protokol istiyorlar, işi kabul etmeyebilirler.
Hürkuşçu : Sana ne transplantın ülkeye getireceÄŸi yükten, senin dopaminin saÄŸlanacak, keyfin yerinde olacak, sen MahKubben’in dümen suyunda ayrılma baÅŸbakan, sırtın yere gelmez.
Korte : Dopamin üretmek için son derece sağlıklı politikalar üretebiliriz. Bu vatanın kaynakları var. Dopamin üretmek için alkole bağımlı olmayabiliriz, bunu biliyorsun.
Hürkuşçu : Halk için böylesi daha uygun, deÄŸiÅŸim çok zor, sistem böyle iÅŸliyor ve sistemin devamı esastır. Devletin meÅŸru bir organı olan MahKubben‘in başıyım ben.  Bırak da görevimi yapayım, baÅŸbakan.
Korte : Bu nasıl görev, vetosu halinde hayatın duracağı bir bakanı üstelik de halen görevini yapıyorken transplanta zorlayacaksın? Ne için? Alkol girişini korumak için. Değişim imkansız değil, bazen senin bu konuda uzun süredir neden bu kadar direndiğini anlamıyorum.
Hürkuşçu : Halkın çıkarları söz konusu. MahKubben bunun için var biliyorsun, ayrıca ben böyle uygun görüyorum.
Korte: Laflarına dikkat et !
Hürkuşçu : Dorlat, bak dostum, her zaman düzenin devamı esastır. Sen dopamini alacaksın, halk alacak, gerekirse Heparı transplant edeceğiz, düzen devam edecek, herkes mutlu olacak. Ben halk için varım, sen de halk için varsın. Ben bu vatan için bu halk için canımı veririm. Misyonumuz büyük, halkın iyiliği için ne gerekirse yapacağız.
Korte : Halkın iyiliği için diyorsun ama Hepar bu ülke var olduğundan beri görevde ve işini iyi yapıyor. İçime sinmiyor. Onu onca risk alarak ondan çok daha kötüsüyle değiştireceğiz, onca sıkıntı ile beraber, transplant en son çare olmalıdır, oysa biz alkol girişini azaltarak yola devam edebiliriz, hatta, tamamen bile kesebiliriz, bu ülkenin ne kaynakları var.
Hürkuşçu : Alkolü tamamen kesmek mi ! Şaka mı bu? Halk yoksunluğa girer perişan olur. Aklından nasıl geçiyor böyle saçma şeyler. Sen kendini sanıyorsun be? Topuğundan tavana asarlar seni. Vatan hainliğidir bu !
Korte : Bir süre perişan oluruz ama yeni nesillerin adam gibi geleceği olur. Alkole ihtiyacımız hiç yoktu bizim bir zamanlar, Allahım nasıl bu hale geldik, bana yardım et !
Hürkuşçu : Geldik işte. Gerekenleri yapacağız, hadi bakalım sen de sızlanma artık, her şey çok güzel olacak.,
Korte ve Hürkuşçu evden beraber çıkarak ülke tarihinin en önemli bakanlar kurulu toplantısına katılmak üzere yola çıktılar…
Dr.Ulaş M.Çamsarı
Psikiyatri Uzmanı
Bağımlılık Psikiyatrisi Bölümü
Mayo Clinic, Rochester, ABD
Devam edecek…