Ege’de Son Söz gazetesi muhabiri Erkan Doğan’a 10 Kasım 2014’de şahsımla yaptığı röportaj için teşekkür ederim. Haberin orjinaline şu bağlantıdan ulaşılabilir – UMÇ
İzmir ile bağlarını koparmayan Mayo Clinic Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ulaş Çamsarı, Amerika ve Türkiye sağlık sistemini karşılaştırdı. Egedesonsöz’e konuşan Çamsarı, Türkiye’de doktorların günde yüzlerce hastaya baktığını, bu durumun ise hata riskini artırdığını söyledi. Çamsarı, “Kliniğimizde bir hastaya 1 saat zaman ayırıyoruz. Türkiye’deki bazi hastanelerde ise neredeyse bizim bir ayda baktığımız hastaya bir günde bakılıyor” dedi.
Erkan DOĞAN / EGEDESONSÖZ – İzmir’de Ege Üniversitesi’nde tıp eğitimini tamamladıktan sonra Amerika’ya psikiyatri ihtisası yapmaya giden Dr. Ulaş Çamsarı, Cleveland Clinic, Johns Hopkins ve Mayo Clinic’de anadal ve yandal ihtisasları yaptıktan sonra psikiyatri alanında önemli bilimsel araştırmalara imza attı.
Son olarak, Nature Nöropsikofarmakoloji Dergisi’de yayınlanan alkol yoksunluğu tedavisinde alternatif bir model öneren Mayo Clinic Bağımlılık Laboratuvarı ekibiyle yayınlandığı çalışma ile Çamsarı Türkiye’nin ve İzmir’in gururu oldu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi öğretim üyesi Prof. Dr. Taner Çamsarı’nın oğlu olan Ulaş Çamsarı, Kordon’daki sohbetimizde Amerika ve Türkiye’nin sağlık sistemlerini karşılaştırdı.
Türkiye’de doktorların çok fazla sayıda hasta baktığını, bunun hasta sağlığı ve güvenliği açısından riskli bir durum olduğunu anlatan Çamsarı, Amerika’daki sistemin buna izin vermediğini ve bunun nedenlerinin analiz edilmesi gerektiğini belirtti. Amerika’da kurgulanan sağlık sisteminin hasta öncelikli olduğuna dikkat çeken Çamsarı, “Hastaya gerekli zamanı ayırmadığınızda, gerekli tedavi planlarını yapıp sisteme kaydetmediğiniz takdirde, sistem çalıştığınız hastaneye para ödemiyor. Bu yüzden hastayla ilgili tüm tedavileri ve planlarını eksiksiz belgelemeniz ve yeterli zamanı ayırmanız gerekiyor” dedi.GÜNDE 100 HASTAYA BAKMAK ASLINDA…
Türkiye’de doktorların bir günde yüzlerce hastaya bakmak zorunda kaldığını anlatan Çamsarı, “Fazla hasta bakmak, yoğun nöbet tutmak hekimlerin tıbbi hata yapmalarına yol açıyor. Bu ABD’de çok acı örnekleriyle görülmüştür ve yasalar zamanla bu tecrübelerden çıkarılan derslerle iyileştirilmiştir. Öncelikle Amerika’daki sistemi Türkiye ile acımasız bir şekilde karşılaştırmak hata olabilir. Amerika’daki sistem değişik nedenlerden farklı bir sistemdir ve o sistemin de ciddi baska problemleri vardir. Ancak bazı evrensel kriterler üzerinden karşılaştırma yapabiliriz. Burada önemli olan, sağlık kavramının herhangi başka bir kavramla karşılaştırmamak gerektiğine inanıyorum, örneğin herkesin bir televizyona sahip olabilmesi için kaliteden taviz vermeyi düşünebilirsiniz ancak sağlık, ‘Herkes doktordan faydalansın ama daha az kalitede faydalansın’ diyebileceğimiz bir alan değildir. Bazı asgari standartlardan taviz verilemez çünkü bedelleri çok ağır olabilir. Herkes, bilimsel olarak bir hasta doktor ziyaretinin asgari gerekliliği ne ise ona uymak zorundadır. Bunun aksi olursa bu eminim ki devletin sağlık politikasına da ters düşecektir. Bir doktorun günde 100-200 arasında hastaya bakma durumu hastaları memnun etme, şartları iyileştirme gibi iyi niyetlere rağmen, aslında hastaların sağlığını dolaylı olarak riske atabilir. Bu konudan eminim Sağlık Bakanlığı da haberdardır ve çabaları olduğuna inanıyorum. Örneğin geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da gerçekleşen 1.Türk Tıp Kurultayı’nda yurt dışındaki Türk meslektaşlarımı ve bilim adamlarını davet edip fikir sordular. Bakanlığın bu girişimini çok memnuniyetle karşıladık çünkü açıkçası böyle bir girişim Cumhuriyet tarihinde ilk kez yapılıyor. Yurt dışındaki Türk hekimlerle Bakanlığı’nın bu önemli diyalogu başlamışken Türkiye’deki bu yüksek sayıda hasta bakılma durumun iyileştirilmesi için artık net bir acil projenin konuşulmaya başlanması gerektiğine inanıyorum, bu konuda da yurt dışındaki sistemlerin avantajlarını ve dezavantajlarını iyi bilen kişiler olarak Sağlık Bakanlığı’na her türlü katkıyı sağlamaya hazırız” dedi.
RANDEVUSUZ HASTA GELEMEZ
ABD’de Mayo Clinic’deki çalışma sistemini anlatan Çamsarı, şunları söyledi: “Psikiyatri bölümünde, yeni bir hastaya en az 1 saat zaman ayırıyoruz, bu bazen 90 dakikaya kadar çıkabilir. Abartılı gelebilir ama Türkiye’de ise bizim 1 ayda baktığımız hastaya bazi hastanelerde neredeyse 1 günde bakmaktadırlar. Burada Türkiye’deki şartların farklılığını anlamakla birlikte yine de bazı şeylerin kabul edilemez olduğunda anlaşmamız lazım… Bir başka örnek, Amerika’da gece nöbeti ertesi hastanede kalınması yasaktır. Asistan, ilk gördüğü hastaya en az 1 saat, takip hastasına en az 15 dakika ayırmak zorundadır. Randevu sistemi mecburidir, randevusuz hastaneye gelen hastanın bakılması mümkün değildir. Buna sistem müsaade etmez. Türkiye’deki randevusuz hasta görme sisteminin üzerine eğilmemiz gerekebilir, randevu kültürünü geliştirmek üzerine çaba göstermemiz gerekebilir. Bir diğer konu dokümantasyon meselesidir. Amerika’da detaylı olarak hasta notu tutmak gerekmektedir. Notun belli kriterleri var. Hastanın kısa bir hikayesini yazıyoruz, doktor tedavi planını ve hastanın ne zaman gelmesi gerektiğini de hasta notunun bir parçası olarak belgelemektedir Hastanın notu eksik olursa devlete bağlı veya özel sigorta şirketleri hasta için para ödemezler. Yazılı bir not yoksa tedavi yapılmış kabul edilmiyor.