Bir denizin ortasında, bir bulutun altında, bir dalganın yakınında, bir teknenin içinde, bir beyin doktoru ve bir böbrek doktoru derinlere dalarlar…
Böbrek doktoru –Bağımlı olmak nedir?
Beyin doktoru —Nedir, sen düşün bakalım…
-Siz mi tarif ediyorsunuz bunu?
–Mesleki olarak mı soruyorsun kiÅŸisel olarak mı?
-Vereceğin yanıtlar farklı mı?
–Bilmiyorum, belki. Karışık konu.
-BasitleÅŸtir bence. Bu fırsat senin…
–Bağımlılık bir durumdur.
-Durum?
–Tespit edilen bir durumdur.
-Orası öyle. Böbrek kanseri de bir durumdur o zaman. Ben hekim olarak tespit ederim.
–Nerede tespit edersin? Böbrekte…
-Elbette. Nerede tespit edeceÄŸim…Sen bağımlılığı nerede tespit edersin?
–Ben beyinde tespit edemem, mesela.
-Nasıl? Sen beyin doktorusun, sorun da beyinde.
–DoÄŸru.
-O halde?
–Ben beyin doktoruyum, sorun da beyinde, ama ben bağımlılık sorununu beyinde tespit edemem.
-Ya?
–Tekrar edelim. Sen böbrek doktorusun, böbrek kanseri böbrektedir, sen de böbrekte tespit edebilirsin, ben beyin doktoruyum, bağımlılık sorunlarının kaynağı beyindedir, ama ben beyinde tespit edemem.
-Peki nerede?
–Beynin elle tutulabilir iÅŸlevinde… Davranışlarda.
-Beynin iÅŸlevinde?
–Evet. Makinenin yaptığı iÅŸte diyelim.
-Diyelim. Böbrek kanserini idrarda tespit ediyorsun.
–Gibi.
-Peki bir dakika. Böbrekte tespit et. İdrarla ne uğraşıyorsun?
— Ben beyni senin böbreÄŸi anladığın kadar anlayamıyorum desem? Ben idrara, idrar bana bakıyor desem, anlar mısın?
-Bu kadar mı aciz durumdasınız?
–Bazen. Ãœstümüze gelmeyin.
-Tamam, tamam sakin ol. Şimdi, sırayla gidelim. Bağımlı kişiyi tarif et o zaman, beyinden gidelim.
–Gidelim.
-Bağımlı beyin ne yapar?
–Neye bağımlıysa, onu düşünür, ona göre plan yapar, ona göre keyiflenir, ona göre üzülür, onun için vazgeçer, onun için feda eder, onun yolunda telef olur, onun yolunda para ve zaman kaybeder.
-Aşık olmuş bu adam bence.
–Öyle diyebilirsin.
-Nasıl diyebilirim. Toparlayacağına dağıtıyorsun.
–Aşık olmuÅŸ diyorsun, o da aynı sendromdur.
-Aşk bağımlılık mıdır?
–Beyin benzer davranır, evet.
-Aşık olan beyin bağımlıdır diyorsun. Tedavi mi edelim bunları.
–Aşık insan, bağımlılık durumu gösterir. Buna şüphe yok. Ama doÄŸaldır.
-Doğal bağımlılık, sorun değil diyorsun?
–Ä°nsan doÄŸasında bağımlılık vardır. AÅŸk üremeye götürür, türün devamını saÄŸlayan bir yolaktır, evrimsel olarak garanti altına alınmıştır. Genler bağımlılık yolaklarını kullanırlar.
-Bağımlılık? Yolak?
–Nucleus Accumbens, Ventral Tegmental Alan. Bağımlılık devreleri diyelim.
-Diyelim. Bunlar derebeyi mi kardeÅŸim?
–Öyle. Dopamini kontrol ederler.
-Dopamin?
–Merkez bankasının bastığı paradır.
-Mutluluk parası mı?
–Benzerdir.
-Mutluluk dopamin ile mi ödeniyor yani?
–Evet. Mutluluk dopamin ile ödeniyor. Bu konuda şüphemiz kalmamıştır.
-Ödeyen kim?
–Genler?
-Genler mi?
–Genler.
-Genler?
–Genler. Ne bildiklerini, ne taşıdıklarını, neyi sakladıklarını, neyi emrettiklerini bilmiyoruz.
-Köle miyiz biz?
–Bağımlı durumdaki insanların halleri bunu düşündürüyor.
-Köleyiz?
–Muhtemelen.
-Kimin kölesi olduğunu bilmeden köle olmak da koyar be kardeşim.
–Koyar. Bunu farkedene koymalı. Hayatın anlamı, genler ve onların emrettiklerinde gizli.
-Emirler nasıl yaptırılır ki?
–Para ile.
-Dopamin?
–Evet.
-O zaman bırakın millet mutlu olsun. Kokaine boğun dünyayı. Dopamini artırmıyor muydu?
–Fikir çok güzel. Ama olmuyor. Kokainin harcadığı hızda dopamin üretemiyor beyin. Sonra iki gün sonra..
-Parasız kalıyor.
–Evet.
-O zaman bir ilaç bulalım az dopamin ödesin, uzun süre ödesin, hep mutlu olalım?
— Beyindeki dopamin ticaretine o seviyede müdahele edemiyoruz. Kafamız basmıyor desem?
-Anladım.
–Hayatın anlamı ile oynamamak lazım ayrıca.
-Hayatın anlamı dopamin midir?
–Her ay hesabına yatan maaşın ne kadar hayatın anlamıysa, dopamin de o kadar hayatın anlamıdır?
-O halde doğal olarak maaşı artırabilir miyiz? Zam istiyorum.
–Aşık ol. Ya da seks yap. Ya de ne biliyim, arkadaÅŸ edin, ya da…
-Ya da ne…
–Dopamin milyarderi olmak ister misin?
-Dedim ya, kokain kullanmadan maaÅŸa zam yapabilir misin?
–Çocuk sahibi ol mesela. Büyük maaÅŸ artışı ile gelir.
-Devlet yardımı diyorsun.
–Tamamen organik.
-Bağımlılık konusunu kaynattın ama.
–Öyle oldu. Dalga geliyor.
-İçeri girelim.
Ulaş M. Çamsarı – Rochester Minnesota, ABD – 14 Mart 2018
2 Trackbacks